My Blog List
Sunday, May 29, 2011
Ne istedigini bilmek
Kisinin ne istedigini bilmesi hayatin anlamini bulmak icin atilacak en onemli adimdir. Ne istedigini bilenin -niyetinin safligindan kuskusu yoksa- istedigini elde etmemesi icin hicbir engel yoktur. Istediginiz ne olursa olsun. Bu yolda, onlerine kendilerinden bagimsiz engeller ciktigini dusunenlere tum bunlarin kendi cektikleri setler oldugunu veya isteklerinde samimi olmadiklarini iddia ederim. Aksine rastlamisligim yoktur. Insan istekleri ile ilgili sorumlulugu kabullendiginde ozgurlugune kavusur. Bu ozgurlukse kusku, korku ve endisenin semtinize ugramasina engel olur. Bunlar yoksa engel de yoktur. Bu kuralin mekanigi aile kurmak icin de ulke kurmak icin de aynidir.
Adet edindigim uzere yeni tanistigim insanlara ilk sordugum sorulardan biri hayallerinin ne oldugudur. Bu hem karsimdakini tanimama son derece yardimci olur, hem de yeni tanismis kisiler arasinda peyda olan gereksiz gerginligi bertaraf eder. Aldigim cevaplar ,genelde, zengin olmak, aile ve cocuk sahibi olmak, kendi sirketimin sahibi olmak,vs. gibi ogretilene dayali suni basari hikayelerinin degisik versiyonlaridir. Beni bu konuda en cok sasirtan, insanlarin ne istedikleri konusunda oturup dusunmemis olmasidir. Soruyu sordugum anda yuzlerindeki ifade, ogretmeninin "Cikarin kalem, kagit , yazili yapacagim" dedigi ogrencinin ifadesi kadar endiseli ve cekingen. Belli ki hazirlikli degiller. Belki de zamane gelenegi geregi fikrinin begenilmemesinin, karsisindakini etkileyecek birseyler soyleyememenin endisesi. Yahut baska tur bir korku. Her halukarda endise apacik gorulmekte.
Endise,kusku ve korku insanin gercekten ne istedigini bulmasini engeller. Kisi kendisini bunlardan soyutlamalidir. Insanlarin dini, ekonomik, can guvenligi, basarisizlik,vb. gibi korkulari ellerini, kollarini baglamaktadir. Birakin ne istedigine karar vermeyi, korkmaktan bunu dusunmeye zaman bulamamaktadirlar. Halbuki zaman sonsuzdur. Zamani olmayanlar -henuz- vizyon sahibi olmayanlardir. Ne istedigini bilen insanin attigi her adim, ne yone olursa olsun, onu gitmek istedigi noktaya goturecektir.
Yarinin insalari ne istedigini dusunmeye zaman ayiracaktir. Hatta kuracaklari sistem bu temel uzerine insaa edilecektir. Insanlar bu soruyu kendilerine ne kadar sik sorarlarsa dogruya o denli yaklasacaklardir. Bir o kadar da geliseceklerdir. Dusunen ve gelisen insanin hayati buna adanmalidir. Cevabi bulmak konudan bagimsizdir. Onemli olan izlenen metoddur. Metodu kullanan birey sayisi arttikca gelisim cevrelerini obek obek saracaktir. Isik odagi gibi cevreleri aydinlanacak, harekete her katilan parlakligi artiracaktir. Dahasi insanoglu bu soruyu tekrarladiginda daha derine inme firsati yakalayacak ve hayatin anlamini bulma yolculuguna baslayacaktir.
Bu bir yaris degildir. Bu insanligin tek parca ipe baglanmis gercegi kuyudan cikarmak icin el ele, hep beraber ugrasidir. Bir noktadan sonra, kuyudan cikacak nesnenin onemi kalmayacak ve insanlar onlari birbirlerine baglayan ve hep beraber tutunduklari ipin esas oldugunun ayirdina varacaklardir.
30.05.2011
Subscribe to:
Post Comments (Atom)

No comments:
Post a Comment